HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 8
Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 69 3416 [342] 3-Yeni doğmuş çocuk Bir haftadan üç aya kadar olan çocuklara verilen bu vasıfdaki nisbet-i vefeyât da şâyân-ı ihmâl değildir. Bu kısımda vâlidelere çocuk bakımı usûllerinde telkînât ve taʻlîmât, bilhâssa kurslar açarak hâmilelik ânında anneleri muntazaman daʻvet ve iştirâk etdirmek bilhâssa çocuk beslemek, çocu- ğu temizlemek, yıkamak gibi mesʼelede fennî maʻlûmât vermek ve tatbîkâtını yaptırmak husûsâtına ehemmiyet vermek lâzımdır. Bu kısımda anneleri dâimâ irzâʻ-ı tabîʻîye teşvîk etmek ve inek sütünün gelişi güzel hâlâtda muzır olduğuna iknâʻ etmek ve süt vermenin intizâmını teʼmîn etmek, bebeklerin ağlamalarının ne gibi şerâit ve ne gibi maʻnâları ifhâm etdiğini öğretmek ilh. gibi tedâbîr de pek müessirdirler. Ziyâretçi çocuk bakıcı nörsler teşkîlâtına ehemmiyet vererek adedlerini tezyîd ve hiç olmazsa her çocuğu yuvasında ayda bir taʻkîb etmek pek lâzımdır. Bu kabîl nörsler muntazam devrelerde sıhhiye dâirelerinden yeni doğan çocuklar listesini alarak ve mıntıka mıntıka dolaşarak bebeklere ev- lerde yapılagelen dikkat ü ihtimâmı kontrol etmekde ve vâlidenin yanlış usûllerini tashîh ve îcâb eden ahvâlde banyo, temizlik, tağdiye gibi husûsâtda vâlidenin gözü önünde tatbîkâtını yapmak sûretiyle vazîfedâr olurlar. Çocuk vefeyâtına galebe çalmak isteyen memleketlerde bu kabîl teşkîlâtı istihfâf ve ihmâl etmek hiçbir vechile doğru olamaz. Bu teşkîlâta tahsîs olunacak büdce çocuk vefeyâtı sûretiyle servet-i milliyeye olan darbe ile katʻiyen mukâyese edilemeyecek sûretde azdır. Bilhâssa memleke- timizin şark vilâyetlerinin taʻlîm ve terbiye cihetinden noksân ve geriliği nazar-ı iʻtibâra alınırsa bu kabîl nörs teşkîlâtına hemen vakit zâyiʻ etmeden başlamak lâzımdır. Bir zavallı ve müşfik annenin sevgili yavrusunun bir müşkili ânında yapacağı vazîfede şaşkın- lığını düşünülür ve bu zamânda eve hızır gibi yetişen bir nörs tarafından taht-ı ihtimâm ve vesâyâya alındığı görülürse sıhhî ve ictimâʻî vazîfenin bundan kudretlisinin ibdâʻına imkân olamaz. 4-Bir zamân evvel doğmuş çocuk 3 aydan bir seneye kadar çocuklara verilen bu nâmdan da anlaşılacağı vechile tegaddiyenin en mühim bir rol oynadığı ve annelerin bu husûsdaki maʻlûmâtının pek iyi semereler verdiği bir çağdır. Şefkat-i mâderânenin her türlüsüne nâil olan insân yavrusu bu devreyi atladıkdan sonra mücâdele-i hayâtda muvaffak olacağını îmâ etmiş olur. Diğer hayvânâta nisbetle en âciz olan insân yavrusunun bu devredeki yaşamak tâliʻi tamâmen annenin bilgisine, şefkat ve sevgisine bağlıdır. Anne ne kadar sevmiş, ne derece üzerine düşmüş olursa olsun, çocuk beslemek husûsundaki vukûf ve maʻlûmâtı nâ-kâfi olduğu takdîrde yavrusu bes- lenemeyecek, cılız ve kudretsiz kalacakdır. Bundan mâʻadâ bu yaşdaki çocuklara savlet eden hâricî düşmanlar ve hastalıklar husûsundaki maʻlûmâtı bu gibi kazâ ve avârızdan yavruyu masûn kılacakdır. Diş ve kemik râhatsızlık ve avârızı hep bu devrede zuhûra gelecek, yeni yürümeğe başlayacağı cihetle çocuk akla gelmeyecek kazâlar geçirecekdir. Anne, dadı, sütnine ve refâkatine meʼmûr nörslerin bu devredeki çocukları dâimâ tarassud [343] ve taʻkîb etmeleri ve tehlikeye düşdükleri anda hemen imdâd etmeleri lâzımedendir. 5-Yuva çocuğu veya kreş çocuğu 1-5 yaşına kadar olan çocuklar bu nâmı alıyor. Bunlar artık yürümeğe başlamış, oyuncağa alış- mış, oyun oynamağı sevmişdir. Yemek ve uyku zamânları hâricinde gezip tozmağa, koşup oynamağa meclûbdur ve onu bu arzusundan hiçbir şey vazgeçiremez. Yegâne düşüncesi adaşlarını arayıp bul-
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=