HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 8
Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 69 3420 Sürfelerde baş, göğüs ve batn muntazam bir şekl-i beyzîyi tersîm, hâlbuki kâhillerde batn vüsʻatçe diğer aʻzâya tekaddüm eder. Tahtakurusu kışın uyuşan (mütehazzir-i şitâî) bir hayvân olup bu esnâda faʻâliyeti yaza nisbetle gâyetü'l-gâye azdır. Mükemmelen teshîn edilmiş mahallerde bile kış uyuşukluğundan nâdiren uyanır. Binâenaleyh tahta bitinde havânın derece-i harâretinden ziyâde mevsim mesʼelesi nazar-ı iʻtibâra alınmalıdır. Havânın derece-i harâreti neşv ü nemâsına, yumurta ve kâhilleri mahv eden avâmile karşı pek ciddî teʼsîr icrâ eder. Pako'nun müşâhedâtına nazaran yumurtalar sıfır veya + 2 derecede 48 sâʻat mukâvemet ey- lemekdedir. Bu derece-i harârete 5 ilâ 10 gün maʻrûz kalan yumurtaların tefrîhi yüzde yirmi beşe tenezzül eder. Henüz insân kanı emmemiş genç sürfeler sıfır ile zâid iki derece-i harâret arasında on sekiz gün ve 15 ile 18 derece-i harâretde 136 gün açlığa tahammül ederler. Bundan yavruların ilk defa gıdâlarını almak için tehlikesiz pek çok zamân bekleyebilecekleri anlaşılmakdadır. İlk defa kanla beslenmiş yavrular ikinci defaki gıdâları için hattâ dokuz ay intizâr edebilirler. 35 derece-i harâretde sürfeler ancak beş gün mukâvemet gösterirler. Tahtakurusu şerâit-i âdiye içinde sırf insâna mahsûs bir tufeylîdir. Yani yalnız insân kanıyla taʻayyüş ederek diğer hiçbir hayvânı ısırmaz. Maʻamâfîh bu ifâdemizden açlık ve ihtiyâc hâlinde di- ğer bir hayvân üzerinde beslenmez maʻnâsı anlaşılmasın. Challon, tahtakurusunun meselâ hayvânât-ı zâhife kanıyla beslendiğini isbât etmişdir. Târîh-i tabîʻî nokta-i nazarından hâiz-i ehemmiyet olan bir cihet de tahtakurusunun doğrudan doğruya insâna, elbiseye ve sath-ı vücûda musallat bir tufeylî olmamasıdır. Tahtakurusu bir seyâhat çantasıyla tebdîl-i mekân etmez. Hareketsiz bir hayât yaşayan ve yuvasından ancak gıdâ taharrîsi için geceleri çıkan tahtakurusunun tabîʻatıyla insânın hareket ve faʻâliyet-i yevmiyesi kâbil-i tevfîk değildir. Tahtakurusu ziyâdan tehâşî eden tufeylât-ı leyliyedendir. Gündüz yatak, duvar, karyola köşe bucak ve aralıklarında istirâhate çekilir. Son derece ürediği bir odada bile tahta bitinin sığındığı, toplandığı mahal gâyet mahdûd bir sâha dâhilinde kalır. [347] Tahtakuruları karyolalarda veya karyolaya pek yakın mahallerde sık saf veya tabur hâlin- de ahz-ı mevkiʻ ederler. Hiçbir zamân yuvaları buralardan uzak bulunmaz. Bu husûsiyete vâkıf olmayanlar gâyet küçük, dar bir odadaki karyolanın tekmîl her tarafı, kurb u civârı tahta biti ile simsiyâh denecek râddede bulunduğunu gördükleri hâlde odanın diğer köşesin- deki çamaşır dolabında hattâ bir tânesine tesâdüf edemediklerinden dolayı hayret ederler. Bu husûsiyet-i hâlden bi'l-istifâde odanın veya ev ve apartmanın kâmilen dezenfeksiyona mürâ- caʻat edilmeksizin yalnız bulaşık kısımlara karşı tertîbât alındığı takdîrde mücâdele kesb-i sühûlet etmiş olur. Matbah, yemek odası gibi binâ aksâmında tahta bitine aslâ tesâdüf edilmez. Bu hayvân münha- sıran yatak odalarında bulunur.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=