HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 9
Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 80 4102 fenâ bir tarzda tatbîk edilen ültraviyoleden fâide yerine pek mühim zararların tevellüd etmesi mel- hûzdur. Ültraviyole ziyâsının her tarafda gördüğü rağbet ve teveccüh-i umûmî ilk zamânlarda birçok şarlatanları kendine celb etdi. Bunun üzerine istiʻmâli ekser memleketlerde bir nizâmnâme ile tahdîd edilerek tatbîkâtı taht-ı murâkabeye alındı. Ültraviyole ziyâsının emrâza karşı gerek vâkî ve gerek şâfî tarzlarda istiʻmâli Danimarka'da [358] fevkalâde mazhar-ı terakkî ve inkişâf olduğundan 20.000'den fazla nüfûsa mâlik her şehir ahâlî- si bugün bir sunʻî ziyâ tedâvîhânesine mâlik bulunmakdadır. Bidâyetde sunʻî güneşden lupus, verem ve rahitis tedâvîsinde istifâde edilmekde iken ültravi- yole ziyâsının teʼsîrine âid keşfiyât-ı ahîrenin şüyûʻu mukavvî ve şâfî devâ makâmında da istiʻmâlini teʼmîn etdi. İngiltere'de sunʻî ziyâ tedâvîsi 1924'de ilk defa Hall Belediyesi tarafından teʼsîs edildi. Bu târîh- den 1926 Mart'ına kadar zaʻîf ve cılız, noksân gıdâ almış, rahitis netîcesinde aʻzâsı çarpılmış 300'den fazla çocuk kemâl-i muvaffakiyetle tedâvî edildi. Londra'nın bir diğer umûmî müessese-i sıhhiyesi de şehrin en sefîl mahallâtında küşâd etdiği Solarium'da sunʻî güneş tedâvîsiyle pek iyi netîceler elde etmekdedir. El-yevm birçok hastahâneler foto-terapi tedâvîhânelerine mâlik bulunmakdadırlar. Paris'de Sa- int Louis Hastahânesi'nde ahîren teʼsîs edilen bir numûne kreşinde dörder çocukdan mürekkeb grup- lar ayrı ayrı kompartımanlarda sunʻî ziyâ teʼsîrine arz edilmekdedirler. Almanya'da ültraviyole ziyâsıyla yapılan tedâvînin kıymet ve ehemmiyetini halka tanıtmak için pek büyük mesâʻî sarf olunmakda ve şuʻâʻât-ı mezkûrenin vücûd-ı beşer üzerindeki teʼsîrâtına âid tedkîkât gitdikçe terakkî ve tekemmül etmekdedir. Tıbkı güneş ziyâsı gibi ültraviyole şuʻâʻâtı da uzviyetin müdâfaʻasına mahsûs anâsır-ı tabîʻi- yenin faʻâliyetini tahrîk eder. Emrâz-ı cildiye, kemik ve adale veremi, raşitizmin tedâvîsinde mühim bir rol oynar. Çocukların hengâm-ı neşv ü nemâlarında aldıkları gıdânın temessülüne, vücûdlarının inkişâfına yardım eder. Ancak güneşden bilâ-vâsıta, doğrudan doğruya aldığımız şuʻâʻâtdaki ültraviyolenin teʼsîrât-ı sıhhiyesine havâ ve ziyâ-yı tabîʻatın teʼsîrât-ı münebbihe ve mukozası da inzimâm etdiğinden sunʻî güneş ziyâsı hiçbir zamân güneş ziyâsı kadar istifâde-bahş olamaz. Maʻamâfîh sunʻî ziyâdan her yerde, her mevsimde pek büyük istifâdeler teʼmîn edildiği de kâbil-i inkâr değildir. Bilhâssa güneşin nâdiren arz-ı dîdâr etdiği ve adem-i mevcûdiyeti ve ıttırâdsızlığı vesâit-i sunʻi- ye ile telâfî edildiği memleketlerde sunʻî ziyâ tedâvîsinin bir kat daha terakkî edeceğinde şübhe edile- mez. Yalnız bu sunʻî vesâit hiçbir zamân tabîʻatın büyük hayât menbaʻlarını ve bu menbaʻların evsâf-ı ber-güzîde ve havâss-ı şifâ-bahşâsını unutdurmamalıdır. Fen bugün bize güneşin feyz ve niʻmetlerini anlatmış ve bizi kısmen onu taklîd edecek bir mertebe-i refîʻaya îsâl etmiş olmakla berâber gençliğin her vesîleden, her dakîkadan bi'l-istifâde bir sistem dâhilinde güneşlenerek sıhhatini takviye etmesi kadar mühim ve müfîd hiçbir teşebbüs tasav- vur olunamaz. Hayâtın anâsır-ı tabîʻiyesinden olan havâ, su ve güneşle tedâvînin rûh ve cisme yapacağı teʼsîrât elbette pek büyükdür.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=