HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 9

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 80 4104 Ekseriya dâ sükût-ı rahm ve iltihâb-ı rahm gibi ihtilâtât görülür. Kadının yatakda kaldığı müddetçe tâm gıdâ almasına iʻtinâ olunur ve bu husûsda hiçbir vechile ihmâle maʻrûz bırakılmamalıdır. Limonata, çay ve sütü istediği kadar içebilecekdir. Doğurduğunun birinci on ve on beş günler zarfında "nifâsî kan" denilen ve haznesinden gelen [360] bir seyelâna maʻrûz kalabilir. Bu seyelân tabîʻîdir. İlk önceleri sâf bir kandan ibâretdir. Gitdikçe kıvâmı sulanır, maslî bir hâl alır. En nihâyetinde hafîf esmer, müterâ[fı]k bir mâyiʻ hâlindedir. Bu seyelân-ı nifâs çok mikdârda ve dâimâ kanlı olarak devâm eder ve mikropların taht-ı teʼsî- rinde kîhî ve fenâ kokulu akıntı şeklinde gelecek olursa tabîʻî bir seyelân iʻtibâr olunmaz. Lohusalığın birinci sâʻatlerinde veyâhûd birinci günlerinde kadın karnında bir takım sancılarla kıvranır. Doğumu müteʻâkib rahimde hâsıl olan bir nevʻ kulunçdur ki, rahimde kalan bazı aleka (ta- hassür etmiş kan) parçalarının tardı için rahmin icrâ etdiği takallusâtdan ibâretdir. Kadın bu sancıyı çocuk doğururken hissetdiği ağrılar şiddetinde duyar. Ekseriyâ bu kuluncu müteʻâkib hakîkaten bir ufak parça aleka çıkar. Bu ağrıları teskîn etmek için elli santigram aspirin veyâhûd kinin verilir veyâhûd on damla kadar lavdanom ilâvesiyle tenkıye yapılır. Fakat bütün bunları dâimâ bir hekîmin tavsiyesine göre yapmalıdır. Lohusalık esnâsında kadının derece-i harâreti takrîben 37,6'ya kadar çıkabilir. Memelerinden ilk sütün geldiği gün biraz fazlalaşır. Fakat hiçbir zamân 38'e kadar çıkmaz. Buna süt harâreti derler. Lâkin herhangi bir intândan bilhâssa flebitden (iltihâb-ı verîd) korkmak lâzımdır. Bazen idrâr tutulduğu görülür. Bir damla bile idrâr ede- mez. Bunun için her çâreye başvurarak az mikdârda da olsa id- râr etdirmeli ve bu sebebden ümîdi keserek sonda ile almamağa gayret etmelidir. Lohusalık âvânında kadın bazen de inkıbâza dûçâr olur. Birinci defʻ-i tabîʻî ekseriyâ dördüncü güne doğru olur, sonra emʻâ eskisi gibi vazîfesini tabîʻî olarak görmeğe baş- lar. Bazen de bağırsaklar tenbelleşir. Bu cihete de nezâret etmek lâzımdır. Bitdi. Terceme Eden: Paris, Ahmed Süheyl TENEFFÜS-İ SINÂʻÎ Tazyîk Usûlüyle Yüzükoyun Teneffüs-i Sınâʻî Nasıl Yapılır? [361] 1-Hastayı karnı üstüne yatırınız. Bir kolunu doğru uzatınız. Öbürünü dirseğinden kırınız. Başını dış tarafa tevcîh ederek ağzını ve burnunu teneffüs için serbest bırakmak üzere kolunun veyâhûd elinin üstüne istinâd etdiriniz. (Şekil 1) Şekil 1

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=