HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 9

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 81 4180 herhangi bir cemʻiyet-i medeniyede vücûd tufeylîsi yok denilecek derecede enderdir. Zâten sulh zamânlarında temiz insânlarla dilenci ve serseri makûlesi adamlar arasında kehle bir hatt-ı fâsıldır. Bit, menâtık-ı hârrede yaşayan akvâm-ı vahşiyenin ve nezâfet ve tahâretin tamâmî-i icrâsı kâbil olamayan ekâlîm-i bâride insânlarının muʻtâd misâfiridir. Eskimoların saçlar arasından avladıkları bitleri dişleri ile ezip çiğnediklerini seyyâh-ı şehir Nansen hikâye ediyor. Vücûd kehlesi Çin'de istîlâî bir hâl almışdır. Tamâmen çıplak yaşayan kabâil-i ibtidâiyede ise bilakis vücûd bitine tesâdüf edilemez. Ancak setr-i avret ile başlayan tesettür iʻtiyâdından sonradır ki, kehle bu kabîleler efrâdında görülmüşdür. Hâl-i harbde bulunan ordular için bitin ne müzʻic bir beliyye olduğunu Harb-i Umûmî her türlü fecâʻatiyle isbât etmişdir. Ehemmiyetine binâen şunu da kayıd ve ilâveye lüzûm görüyoruz ki, harbe iştirâk eden tekmîl ordu efrâdında vücûd kehlesi fevkalâde çoğalarak feryâd ve şikâyetler ayyûka çıkarken baş kehlesin- den iştikâ edenler görülmemiş ve hattâ kasık biti mahdûd bir dâire dâhilinde kalmışdır. Vücûd bitinin fevkalâde bir sûretle tekessürünü müşterek bir mahalde yatıp kalkmağa haml et- mek doğru olamaz. Eğer esbâb-ı müheyyiʼesi bu olsa aynı ve mümâsil şerâit dâhilinde kehlenin diğer nevʻleri de o nisbetde tezâyüd etmesi îcâb ederdi. Ordularda müşâhede olunan bu nevʻ tufeylî salgınının esbâb-ı zuhûrunu da bize ancak haşere- nin biyolojisi îzâh edecek ve tatbîk edilen tedâbîr-i sıhhiyenin derece-i kâfiyede müessir olamaması- nın sebeblerini öğretecek yine biyoloji olacakdır. Bir de biyolojinin netâyic-i tedkîkâtı istikbâl için bir ders teşkîl edecek ve büyük insân kitle- lerinde dâü'l-kamle karşı yapılacak mücâdelelerde taʻkîbi îcâb eden istikâmeti bu netîceler taʻyîn edecekdir. *** Vücûd kehlesi insânda en ziyâde kışın çoğalır. Bu da fakr u ihtiyâc ashâbından olan kimselerin kış esnâsında uzun müddet çamaşır değiştirememesinden ileri gelir. Elbise ve çamaşırın delk ü temâsıyla vücûdun hâsıl edeceği harâretin derecesi 32 ile 40 arasında tahavvül eder ki, bilhâssa vücûd bitinin [424] gerek hayâtî ve gerek neşv ü nemâsı için bu en münâsib derece-i harâretdir. Vücûd kehlesi doğrudan doğruya cilde temâs eden elbise ve çamaşır içinde bulunur. Bit cild üzerine ancak gıdâsını alacağı zamânlarda iner. Kehle boyun, bel, sırt, elye gibi vücûda tamâmen temâs eden çamaşır kısımlarını tercih ederek yumurtaları için bilhâssa elbisenin dikiş boyu ve kıv- rıntı mahallerini ve pantalonun kemer kısmını intihâb eder. Emîn bir folluk olarak arayıp bulduğu bu mahallerde yumurtalar imhâkâr delk ü temâslara maʻrûz kalmaksızın vücûdun sıcaklığıyla açılırlar. Binâberîn iç çamaşırında yumurtaya hemen tesâdüf edilmez. Burada kâhil vücûd biti bulunur. Nuttal, vücûd-ı beşerdeki kıllar üzerine pek yakından bakılacak olursa, ekseriyet yumurtaları görüldüğünü beyân etmekde ve diğer bir müdekkik ise bunun aksini yani yumurtalara aslâ tesâdüf edilmediğini iddiʻâ eylemekdedir. ***

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=