HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 9
Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 81 4181 Vücûd kehlesi kıllı bir satıh üzerinde sürʻat ve çâlâkî ile yürüdüğü hâlde düz satıhlarda bilakis ilerlemekden âcizdir. Yine Nuttal'ın nakletdiğine nazaran bir ayakkabı içinde bulunan bitler dışarı çıkmadan âciz olduğu hâlde elbise üzerinde sürʻatle hareket eder. Vücûd kehlesi umûmiyetle ziyâdan tebâʻüd ve derece-i harâret tenezzül etdikçe sürʻatini tezyîd eder. Hase'in tedkîkâtına nazaran haşerenin aç iken meşy ü hareketi daha serîʻdir. Ufkî vazʻiyetde tutulan bir filtre kâğıdı üzerinde bir kehlenin dakikada 22,7 santimetre yol aldığını ve kâğıd biraz meyletdirilecek olursa daha az sühuletle yürüdüğü görülmüşdür. Tabîʻiyûndan diğer bir zât kehlenin sâʻatde bir buçuk metre yürüdüğünü haber vermekdedir. Bu sürʻatler hayvânın hudûdunun tûlüyle mukâyese edilecek olursa bit sâʻatde altı kilometre mesâfe katʻ eden bir adam kadar yürür. Fi'l-hakîka bu sürʻat bitli bir adamdan biraz ötede yatan bitsiz bir kimseye tufeylinin nasıl geçdiğini de îzâh etmiş olur. *** Hâlet-i nezʻde veya henüz vefât etmiş olan bitlerle temâs pek tehlikelidir. Zîrâ bu esnâda ha- şerât yakında bulunan zî-hayât kimseler üzerine hicret ederler. Bundan mâʻadâ aynı tehlike baş keh- lesiyle pire için de vardır. Düz ve kaypak satıhlarda bitin müşkilâtla yürümesinden bulaşık muhîtlerde ipekden maʻmûl iç çamaşırı istiʻmâlinin fâidesi olacağı zannedilmekde idi. Maʻamâfîh bu husûsda İngiltere'de yapılan tecrübelerden müsâʻid bir netîce elde edilemedi. Bilakis ipekli kumaşlarda da kehlenin tutunabildiği ve yumurtalarını bu kumaşların dikiş yerlerine iliştirdiği tahakkuk etdi. Rüzgârın taht-ı teʼsîrinde vücûd kehlesinin öteye beriye dağılabileceğini ve 1906'da bir Türk heyʼet-i sıhhiyesinin bu sûretle bulaşdığını Schilling iddiʻâ etmekdedir. Bit umûmiyetle ilkâhın ikinci veya üçüncü gününden iʻtibâren yumurtlamağa başlar. Yumurta- nın adedi tufeylinin bulacağı gıdânın bereket ve mebzûliyetine tâbiʻdir. [425] Railliet, bir dişinin 70'den 80'[e] kadar yumu[r]ta yapdığını haber veriyor. Easel, bu mik- dârı 80 olarak taʻyîn ediyor. Warburton ise yirmi beş gün beslediği bir dişiden 124 yumurta aldığını söylüyor. Sikora, yirmi bir günden 45 güne kadar yaşatabildiği dişilerin neşv ü nemâlarını taʻkîb ederek 81, 175, 194, 198 ve 197 yumurta yapdıklarına şâhid olmuşdur. Sevelengrabel?, 1916'da bir dişinin 107 yumurta verdiğini zikrediyor. Basco, taht-ı müşahedeye aldığı altı dişinin 23, 29, 32, 34 günde 118, 102, 180, 123, 172, 150 yumurta yapdığını beyân ediyor. Bu muhtelif müelliflerin yapdıkları tedkîkâtdan istihsâl olunan netâyice nazaran bir dişinin bir hesâb-ı vasatî ile yapdığı yumurtanın adedi 177 olması lâzım geliyor. Bundan maʻadâ, bir dişinin günde ne kadar yumurta yapdığını da Nuttal'dan öğreniyoruz. Bu zât 32 santigrad derece-i harâretde 10 gün tecrübe ve müşâhede altında bulundurduğu 10 dişiden 310 yumurta almış olduğundan bir dişi günde 3,1 yumurta yapmış oluyor. Maʻamâfîh hâl-i tabîʻîde bu mahsûlün daha fazla olacağı da nazar-ı dikkatden dûr tutulmamalıdır. ***
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=