HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 9

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 81 4202 sarf etdikden sonra mütebâkîsini merkeze göndermekdedir. Merkez dahi kendisine merbût olan kazâ şuʻbelerinden vürûd eden mebâliği büdcesine idhâl ederek hâsılât-ı umûmiyesinden yüzde kırkını sarf etmekdedir ki, bu takdîrde kazâ şuʻbelerinin teʼmîn etdiği hâsılâtdan ancak yüzde yirmisi mer- kez-i umûmîye gelebilmekdedir. Merâkiz ve şuʻabât hâsılâtından yüzde altmışının merkez-i umûmî- ye gönderilmesindeki gâye merkez-i umûmînin merâkiz ve şuʻabât tarafından takviyesi maksadına maʻtûf olduğu âşikâr olmasına rağmen şekl-i hâzır idâre ile bu tamâmen teʼmîn edilememekdedir. Bu hâl aynı zamânda merkezlerin atâletini intâc edebilecek ayrı bir mahzûru da dâʻîdir. Çünkü herhangi bir merkez kendisine merbût şuʻbelerden gelecek vâridâta intizâren kendi mıntıkasında mevcûd diğer menâbiʻ-i vâridâta mürâcaʻatı ihmâl edebilmesi gâyet tabîʻî olarak düşünülebilir. Maʻrûzât-ı sâlifeye nazaran şuʻabâtın da merkezler gibi merkez-i umûmîye rabtı ihtiyâc-ı katʻî hükmündedir. Bu sebeble ahkâm-ı mevzûʻaya muhâlif olan veya aralarında tenâkus görülen mevâd ile berâber merâkiz ve şuʻabât bahsinde de bir kısım mevâddın taʻdîli iktizâ eder ki, nizâmnâme-i esâsî mâddelerinin numara sırasına göre bunları birer birer ber-vech-i zîr arz eyleriz: 1-Ahîren Türkiye Büyük Millet Meclisince ısdâr olunan kânûn mûcebince Bahriye Vekâleti lağvedilerek bu vekâlete müteʻallik işler Müdâfaʻa-i Milliye Vekâleti'ne devredilmişdir. Bu sebeble nizâmnâme-i esâsîmizin 17'nci mâdde beşinci fıkrasında mevcûd "Hilâl-i Ahmer Merkez-i Umûmî- si'nde Bahriye Vekâleti'ni temsîlen bir murahhas-ı askerî bulundurulması" keyfiyeti sâkıt olur. Binâe- naleyh mezkûr mâdde beşinci fıkrasının "Müdâfaʻa-i Milliye Vekâleti Hilâl-i Ahmer'le temâsını muhâfaza etmek ve nokta-i nazarını teblîğ ve taʻkîb etmek için Hilâl-i Ahmer Cemʻiyeti nezdine bir tabîb-i askerîyi murahhas taʻyîn eder. Sıhhiye-i askeriye murahhası Hilâl-i Ahmer'in tekmîl anbâr- larını görebilir. Bu murahhas merkez-i umûmî ictimâʻlarında istişârî reʼye mâlik olmak üzere hâzır bulunabilir" sûretinde taʻdîli 2-Nizâmnâme-i esâsînin 27'nci mâddesi fâhir aʻzâlık unvânının tevcîhinde yalnız merkez-i [446] umûmî karârıyla iktifâ edildiği hâlde 50'nci mâdde müeddâsından fâhir aʻzâlık unvânının kong- re karârıyla tevcîh edileceği istinbât olunmakdadır. Bu iki mâddenin yekdiğerine taʻâruz teşkîl etme- yecek vechile taʻdîli teemmül edilerek mevzûʻ-ı bahis 27'nci mâddede "merkez-i umûmî karârıyla" ibâresinin "kongre karârıyla" ibâresine tahvîli maksadı teʼmîn eder. 3-17'nci mâdde beşinci fıkrasının taʻdîli netîcesine göre 31-32'nci mâddelerdeki berrî ve bahrî askerî murahhaslar taʻbîrinin yalnız "askerî murahhas" sûretinde tesbîti iktizâ eder. 4-Merâkiz ve şuʻabât faslında noksân kaldığı anlaşılan vilâyet kongrelerinin inʻikâd etmediği zamânlarda heyʼet-i merkeziye aʻzâsının intihâbı husûsunun tesbîti ve bi'n-netîce heyʼet-i merkeziye- lerin bu husûsdaki tereddüdünü izâle kasdıyla merkez-i umûmî için mevzûʻ bulunan 24'üncü mâdde hükmünün merkezlere de teşmîli lâzım gelemekde olduğundan merâkiz ve şuʻabât hakkında dahi cârî olduğu 86, 96, 106'ncı mâddelerde beyân olunan 59, 60'ıncı mâddeler meyânına 54'üncü mâddenin idhâli ve bi'n-netîce 86, 96, 106'ncı mâddelerin ilk fıkrasının nizâmnâme-i esâsînin 54, 59, 60'ıncı mâddeleri tarzında tesbîti iktizâ etmekdedir. 5-Maʻrûzâtımızın başlangıcında dermeyân eylediğimiz esbâb-ı mûcibeye istinâden kazâ şuʻbe- lerinin doğrudan doğruya merkez-i umûmîye rabtı kabûl edildiği takdîrde: 79'uncu mâddede "o vilâyet" taʻbîri yerine "merkez dâhilinde" taʻbîrinin ikâmesi, 94'üncü mâddenin birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü fıkraalrında, 95'inci mâdde nihâyetinde,

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=