HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 9

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 76 3828 O zamânki idâre-i askeriye Mecrûhîn ve Marzâ-yı Askeriyeye Muʻâvenet Cemʻiyeti teessüs edince sivillerin [134] umûr-ı askeriyeye müdâhale edeceklerini zannederek müşkilât çıkardı. Aylarca devâm eden müzâkerât, muhâberât ve tereddüdlerden sonra böyle bir cemʻiyete lüzûm olup olmadığı- nın tedkîki Meclis-i Umûr-ı Tıbbiye-i Mülkiye'ye havâle edildi. Doktor Serviçen Efendi'nin riyâsetin- de inʻikâd eden meclis-i mezkûr müdellel bir mazbata ile bu hayırkâr teʼsîsin fevâid ve muhassenâtını taʻdâd ve idâre-i askeriyenin her türlü şübhe ve tereddüdlerini refʻ ediyordu. Şâyân-ı esefdir ki, ne bu mazbatadaki îzâhât ve teʼmînât ne de muvakkat komite reîsi Marko Paşa ile diğer aʻzânın mürâcaʻât ve teşebbüsâtı idâre-i askeriyeyi iknâʻ edemedi. Artık bundan sonra nizâmnâme-i esâsî lâyihası, Ce- nevre Mukâvelenâmesi, hattâ mecrûhîn-i askeriyeye muʻâvenet fikri büsbütün unutuldu. Yedi sene sonra Sırbistan Harbi ve onun mâbaʻd-i meşʼû- munu teşkîl eden 1877 seferleri zuhûr edince Mecrûhîn-i Aske- riyeye İmdâd ve Muʻâvenet Cemʻiyeti teşkîli husûsunda iltizâm edilen lâkaydînin pek fecîʻ ve müdhiş zararları görüldü. Osmanlı ordusu millî ve ecnebî Mecrûhîn-i Askeriyeye Muʻâvenet Cemʻiyetlerinin îfâ edebilecekleri muʻâvenetlerden mahrûm kalmakla berâber memleketde de Cenevre Mukâve- lenâmesi'ne muvâfık teşkîlâtın eksikliği her an ve zamân kendi- sini acıklı bir sûretde hissetdirdi. O devirde böyle mühim bir emr-i hayrın tahakkukuna mümânaʻat etmiş olanlar [12]93 yani 1877 Seferi esnâsında en ehemmiyetsiz yaraların, en kâbil-i tedâvî hastalıkların muʻâ- venetsizlik, vesâitsizlik yüzünden binlerce evlâd-ı vatanı kırıp geçirmesinden pek mühim bir hisse-i mesʼûliyet yüklendiler 1 . [135] 1878 senesinin evâsıtına doğru Hükûmet-i Osma- niye, Sırbiye ve Karadağ ile hâl-i harbde bulunuyordu. İdâre-i askeriye istihdâmına lüzûm gördüğü tabîb, cerrâh ve tımârcıları mevâkiʻ-i harbiyeye sevk ediyor ve mevcûd vesâit-i gayr-ı kâfiye ile hasta ve mecrûhların tedâvîsine çalışıyordu. Türkiye'nin imzâsını vazʻ etmiş olduğu Cenevre Mukâvelenâmesi hâtırlara bile gelmiyor ve bu mukâvelenâmenin bahşetdiği hukûk ve menâfiʻ ve müsâʻadât-ı mühimmeden istifâde edilemiyordu. Hâlbuki Karadağ, Sırbiye gibi birer "emâret" olan muhâsım taraf mezkûr mukâvelenâmeye henüz vazʻ-ı imzâ etmiş iken bi'l-cümle Avrupa cemʻiyât-ı imdâdiyesinin mazhar-ı muʻâveneti olu- yorlardı. 1 Ahmed Midhat Efendi merhûm Hilâl-i Ahmer nâmıyla yazdığı risâlede şu mütâlaʻayı serd ediyor: "-Hakîkatde pek fevkalâde ehemmiyeti hâiz olan şu mesʼeleye Dersaadet'de hiçbir ehemmiyet verilmemiş olması bundan idâre-i askeriye veya esbâb-ı siyâsiyece bir mazarrat tevehhüm edilmesinden dahi neşʼet etmemiş olduğuna yakînimiz vardır. Zann-ı kavîmize göre Devlet-i Aliyye-i Osmaniye'nin bir zamân olup azîm bir muhârebeye tutuşarak mecrûhîn-i askeriyesine muʻâvenet ihtiyâcında bulunacağına ihtimâl verilmediğinden dolayı şu ehemmiyetsizlikde bulunulmuş olmalıdır. Zîrâ, Cenevre Muʻâhedesi'nde maʻnen ve mâddeten bir gûne mazarrat hesâb edilse idi Devlet-i Aliyye'nin muʻâhede-i mezkûreye imzâsını vazʻ etmemesi lâzım gelir idi. Eğer yakın zamânlarda bir muhârebeye ihtimâl ve- rilse idi muʻâvenet-i mütekâbile-i umûmiyeden hissedâr olmak menfaʻati elbette Dersaadet'de bir merkez komitesi teşekkülüne müsâʻade verilmesini îcâb eylerdi. İşte muhârebeye ihtimâl verilmediği için bu keyfiyete dahi ehemmiyet verilmediği mütâlaʻasını redde sâlih elde hiçbir burhân yokdur. Doktor Serviçen Efendi Dr. Servitchan Effendi

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=