HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 9
Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 76 3849 "-Sokaklarda müteharrik iskeletler bize deri ve kemikden ibâret kollarını uzatıyor ve her tarafı derin iniltilerle dolduruyorlardı. Belediye reîsi son zamânlarda açlıkdan sokakda ölenlerin cesedlerini nakletdirmeğe belediye vâridâtının kâfi gelmediğini ve her gün yüzlercesi belediyece kaldırılabilen bu cesedlerin mikdâr-ı hakîkîsinin ancak mezârcılardan öğrenilebileceğini söyledi. Bu kasabada ağniyânın himmet ve teşebbüsüyle bir dârüleytâm teʼsîs olunarak sokaklardan 350 kadar bîkes çocuğu himâyesine almış ise de muʻâvenet edenlerin her sûretle maʻrûz kaldıkları hasâr u zarardan dolayı çekilmeleri yüzünden bu çocuklardan birçokları yine sokaklara dökülmüşdür. Amerika Muʻâvenet Komitesi'nin bu şehirdeki Rum ve Ermeni eytâmhânelerine yirmişer bin lira muʻâvenetde bulunduğu hâlde Türk dârüleytâmını ziyâret etmek bile istemediklerini ahâlî söy- lüyor. Ahâlî arasında süren sefâlete bir de sıhhat-i umûmiyenin dûçâr olduğu harâbî inzimâm etmiş, birçok emrâz ve bilhâssa frengi, uyuz pek salgın bir sûretde icrâ-yı ahkâm etmişdir". Vazʻiyet-i elîmesini hulâsa etdiğimiz Giresun ahâlîsine heyʼet-i imdâdiyemiz lâzım gelen muʻâ- veneti îfâ etdikden sonra Trabzon'a azîmet etmiş ve burada daha fecîʻ elvâh-ı sefâletle karşılaşmışdır. Şöyle ki: Gümüşhane ve Bayburd cihetlerinden Trabzon'a gelen binlerce Türk muhâciri aç ve sefîl sokak- larda yatıp kalkdıklarını ve maʻîşetlerinin gümrükden nakledilen hubûbâtdan yerlere düşen tânelere ve gübrelerin içinden ayırdıkları arpalara ve domuz lahanası tesmiye etdikleri bir nevʻ nebâta münha- sır kaldığını müşâhede etmişdir. Bunun üzerine evvel emirde her gün ekmek ve sıcak yemek tevzîʻ etmek üzere 500 kişilik bir aşhâne teʼsîs ve hastaların tedâvîsi ve ilâclarının meccânen iʻtâsı maksadıyla da bir muʻâyenehâne ve bir de eczâhâne küşâd ve bunlara 25 yataklık bir hastahâne ilâve etmişdir. Daha birçok âcil muʻâvenetleri îfâ etmiş olan heyʼet-i imdâdiyemiz Canik Sancağı (şimdiki Samsun vilâyeti) hudûduna kadar sâhil kısmındaki ahâlîye 30.000 kilo erzâk ve o nisbetde eşyâ tevzîʻ etdirmişdir. O sırada seylâbdan müteessir olan Vakfıkebir, Görele, Giresun ve Ordu havâlîsindeki köylere de eşyâ ve erzâk gönderilmiş ve bidâyeten beş yüz kişi için açılan aşhânemiz yevmî 750 kişiye yemek vermeğe başlamışdır. Aşhâneye gelemeyecek kadar uzak mesâfede bulunan maʻlûl fukarâya da tevzîʻ edilen çamaşır- dan başka her nüfûsa şehrî beş kilo hesâbıyla hubûbât verilmişdir. 12.000 kıyye hubûbât, 3.000 arşın Amerikan ve 2.000 don ve 2.000 gömlek ile bir mikdâr çarık ve küllî mikdârda eczâ-yı tıbbiye ile Gümüşhane, Kelkit ve Şiran'a hareket eden heyʼetin kısm-ı aslîsi güzergâhdaki köylerde de aynı sûretle bezl-i muʻâvenetde bulunmuşdur. 1921 senesi Eylül'üne kadar faʻâliyetini idâme eden heyʼet bu târîhde bi'l-cümle eşyâ ve malze- mesini ve 2.500 lira bakıyye-i nakdi teşkîlâtıyla cihet-i mülkiyeye devretmişdir. Erzincan, Şimâlî Mamuretülaziz ve Erzurum heyʼet-i imdâdiyeleri de Harb-i Umûmî'nin en çok tahrîbâtına maʻrûz kalan bu havâlîdeki muʻâvenet faʻâliyetleri ile bir dereceye kadar sefâleti tehvîne muvaffak olmuşdur. [156] Şark vilâyetlerine gönderilen imdâd heyʼetlerinin vazîfeleri nihâyet bulmadığı bir sıra- da Harb-i Umûmî'nin tahrîbâtından nisbeten masûn kalan Garbî Anadolu'nun maʻmûr kasabaları ve müreffeh halkı Yunan savlet ve istîlâsının vahşiyâne tecâvüzlerine maʻrûz kalmakda ve her gün yeni
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=