HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 9
Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 76 3858 larından bahis ile tahliyeleri talebinde bulundular. Bu muhik ve meşrûʻ talebleri Yunanîler tarafından reddedildiğini gören Beynelmilel Salîb-i Ahmer Komitesi mücâhedâtına cihân matbûʻâtını da teşrîke karâr verdi. O zamân Yunanîler tabîblerle sivillerin tahliyesini kabûl ve diğerleri için saflarımızı takviye etmeyeceğine dâir Japon Hükûmeti'nin kefâletini taleb etdiklerini iʻlân etdiler. Nihâyet Beynelmilel Salîb-i Ahmer Komitesi'nin ve cemʻiyetimizin ikdâmât-ı mütevâliyesiyle meʼmûrîn-i sıhhiye, zuʻafâ, kadın ve çocuklardan mürekkeb 396 kişinin tahliyesi ve Hilâl-i Ahmer delâletiyle İstanbul'a iʻâdeleri kâbil oldu. Mütebâkî 608 esîrin kurtarılması için teşebbüsâta devâm edildi. Cemʻiyetimiz bu esnâda üserâmızın kısm-ı aʻzamının pek muhtâc bir hâlde olduklarını öğrene- rek bu gibilerine tevzîʻ edilmek üzere Japon vapuru süvârîsi vâsıtasıyla 1.000 lira irsâl etdi. Kavâʻid-i insâniye hilâfında olarak yüzlerce kişiyi aylarca bir gemi içinde mahbûs tutan Yu- nan Hükûmeti'nin eşirrâ-yı eşkıyâsına bile lâyık görmediği bu hareketini mütemâdiyen protesto eden Beynelmilel Komite ile cemʻiyetimiz nihâyet üserâmızın bî-taraf bir mıntıkada taht-ı muhâfazaya alınması husûsunda Yunan Hükûmeti'nin muvâfakatını istihsâl etdi. Gerçi cemʻiyetimiz esîrlerimizin Yunanistan tarafından alınmış üserâ olmayıp Harb-i Umûmî esîrleri bakıyyesi olduğunu ve diğer hükûmât üserâsı gibi bunların da tahliyeleri ve memleketlerine iʻâdeleri lâzım geleceğini iddiʻâ ederek nokta-i nazarında ısrâr etdi ise de muvaffak olamayınca hiç olmazsa Yunan elinden ve gemi üzerinde kalmakdan kurtararak bî-taraf bir mıntıkada muhâfazalarına çâr nâ-çâr muvâfakat etdi. Bunun üzerine İtalya Hükûmeti vaktiyle Avusturya-Macaristan'dan aldığı üserâyı muhâfaza et- diği Asinara nâm adayı esîrlerimizin muhâfazasına tahsîs etmeği kabûl ve fakat bunların iʻşesi için ayda 700.000 İtalyan lireti iʻtâsını taleb etdi. İstanbul Hükûmeti müzâyaka-i mâliyenin en şiddetli bir zamânında bu meblağın tesviyesi[nin] imkânsız bulunduğunu dermeyân ederek esîrlerimizin o zamân devletlerce bî-taraf addolunan İstan- bul'a nakliyle taht-ı nezâretde bulundurulmasını teklîf etdi. Fakat buna muvaffak olamayınca Asinara adasının muvakkaten bu esîrlerin ikâmetine tahsîsi kabûl olundu. Dokuz seneden beri Sibirya'dan başlayarak muhtelif yerlerde bin bir mihen ü meşâk içinde müellim bir esâret hayâtı geçirmiş olan bu zavallıların âfiyetiyle Hilâl-i Ahmer uğraşmakdan bir an hâlî kalmıyordu. Mütemâdî mürâcaʻatlarımıza en nihâyet üserâmızın Türk ordusunda hizmet etmemeleri şartıyla tahliyelerine muvâfakat cevâbı verildi. Bunun üzerine Ümid vapuru cemʻiyetimizce istîcâr edilerek bir heyʼet-i mahsûsa ile Asinara'ya gönderildi. Bu sûretle esîrlerimiz müreffehen İstanbul'a getirildi. Bir kısmı Anadolulu olduklarından muh- telif iskelelere ihrâc olundu. Rusya'dan Almanya ve Avusturya'ya Geçen Üserâ Viladivostok tarîkıyla Rusya'dan gelen üserâmızdan mâʻadâ Şarkî Sibirya'da Bolşeviklerin ser- best [164] bırakdıkları birçok esîrlerimizden bazıları şahsî teşebbüsleriyle avdete uğraşıyordu. Bun-
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=